i00 Pazarlama şirketi

5 dk

25 Görüntülemeler

Tarafından yazıldı Muhammed Al Attar

Türkiye ve Suriye’de yaşanan depremler sonrasında işletmenizi ayakta tutmanın yolları

A guideline on how to survive your business after Turkey and Syria Earthquakes

Yakın zamanda Türkiye ve Suriye’de birçok şehri etkileyen depremler, İstanbul’da dijital pazarlama endüstrisini derinden etkiledi. Bu sarsıntılar altyapılara zarar verdi, iletişim kanallarında bozulmalar yarattı ve her boyuttan işletmeyi etkiledi. Bu makalenin amacı ise İstanbul’da yer alıp yurt dışına pazarlama yapan dijital pazarlamacıların depremler nedeniyle hangi açılardan etkilendiklerini ve bu zorlu duruma adapte olmak için hangi adımları attıklarını incelemek.

Depremlerin en önemli etkilerinden biri, Türkiye ve Suriye sakinlerinin şu anda içerisinde bulundukları facianın, Türkiye’nin aktif bir deprem bölgesi olduğuna dair küresel boyutta yarattığı panik oldu. Bu, uluslararası müşterilerin Türkiye’ye olan seyahatlerini iptal etmelerine, ve bunun da dolayısıyla Türkiye’deki şirketlerin ekonomik bir durgunluğa girmelerine sebep oldu.

Dahası, depremler aynı zamanda altyapılara fiziksel anlamda zarar vererek şirketlerin etkinlik göstermesine doğrudan engel oldu. Yollar, köprüler, binalar, evler ve ulaşım altyapılarına gelen zarar, şirketlerin ürün ve hizmetlerini müşterilere ulaştırmasının önüne geçti; bu yüzden de tedarik zincirinde gecikmeler ve bozulmalar yaşandı. Bu durum, reklam panosu gibi fiziksel reklam araçlarını tercih eden pazarlamacıların hedef kitlelerine doğru zamanda ve efektif bir şekilde ulaşmalarını engelledi.

Bunlara ek olarak depremlerin tüketici özgüveninde yarattığı düşüş, fiziksel mağazalardaki ayak trafiğinin azalmasına neden oldu. Birçok insan iç mekanlara çekildi ve halka açık alanlardan uzak durmaya başladı. Fiziksel yollarla pazarlama yapan insanlar bundan da fazlasıyla etkilendi. Bu durum, dijital pazarlama kanallarının felaketler karşısında daha güvenli olduğunu yine vurgulamış oldu.

İstanbul’da global boyutta pazarlama yapan dijital pazarlamacılar, bu duruma adapte olabilmek için bazı adımlar atıyorlar. Şirketlerin Türkiye ve Suriye’deki depremlerden öğrenebileceği bazı anahtar çıkarımlar şu şekilde:

  • En önemli adımlardan biri, çevrimiçi reklam kanallarına yatırım yapmak. Sosyal medya, arama motorları ve programlı reklamlar, depremlerin yarattığı fiziksel etkiden zarar görmediler. Pazarlamacılar, insanların evlerinde daha fazla vakit geçirdiğini ve çevrimiçi kanallarla daha fazla etkileşimde olduklarını görerek bu kanallardaki varlıklarını artırıyor ve hedef kitlelerine ulaşıyorlar.
  • Pazarlamacıların bu duruma adapte olmak için seçtikleri bir diğer yol ise bu tür değişimler sırasında daha hassas ve esnek olmak. Burada hassas ve esneklikten kasıt, durumu devamlı olarak gözetleyerek reklam kampanyalarını buna göre ayarlamak. Örneğin, belli bir bölgenin internet bağlantısı nedeniyle sorun yaşaması durumunda pazarlamacılar, reklam kampanyalarına bu bölgede ara verip diğer bölgelere daha fazla yoğunlaşıyorlar. Ek olarak, fiziksel mağazalarda ayak trafiğinin azaldığı durumlarda odaklarını çevrimiçi mağazalara yönelterek hedef kitlelerine buralardan ulaşıyorlar.
  • Pazarlamacılar gittikçe daha fazla veri bazlı reklam tekniklerine yönelerek kampanyalarını optimize ediyor, kararlarını bilgilere göre alıyorlar. Tüketici davranışları ve etkileşimin analiz edilmesiyle birlikte pazarlamacılar, trend ve örüntüleri öngörebiliyor ve buna göre kampanyalarını düzenleyebiliyorlar. Bu şekilde reklam bütçesi en verimli şekilde kullanılmış oluyor ve kampanyaların olabildiğince efektif olduğundan emin olunuyor.
  • GCC ve Avrupa’yı hedefleyen pazarlamacılar için bir diğer seçenek odağın büyük bir ağırlığını çevrimiçi marketlere ve e-ticaret platformlarına yönlendirmek. Bu bölgelerdeki birçok tüketici, çevrimiçi marketlere fiziksel marketlerden alışveriş yapmanın zorluklarından kaçınmak için yöneliyor. Bu platformlarda güçlü bir varoluş gösterebilen pazarlamacılar, hedef kitlelerine ulaşmak konusunda daha fazla verim alıyorlar.
  • Birçok tüketicinin depremler nedeniyle içinde bulunduğu endişeli ve belirsiz durum, şirketlerin sahicilik ve etkileşim odaklı kampanyalar yürütmesini gerekli kılıyor. Influencer pazarlama yoluyla hedef kitleden yüksek sayıda takipçisi olan Influencer’larla anlaşmak, bu noktada etkili bir pazarlama tekniği olabilir.
  • GCC ve Avrupa’daki tüketiciyi hedefleyen pazarlamacıların edindiği bir diğer yaklaşım ise Influencer pazarlama alanında güçlenmek. Bu bölgelerden yüksek sayıda takipçileri olan influencer’lar, işletmelerin çok daha doğal ve çekici bir şekilde hedef kitlelerine ulaşmalarını sağlayabilir.

 

Sonuç olarak Türkiye ve Suriye’deki depremler, beklenmedik olay ve durumlara karşılık verebilecek esnek ve adaptif dijital pazarlama stratejilerine sahip olmanın öneminin altını çizdi. Dijital pazarlama kanallarına yatırım yaparak, veri odaklı içgörüyü güçlendirerek ve e-ticaret platformlarına odaklanarak şirketler, karmaşa ve belirsizliğin hüküm sürdüğü zamanlarda bile müşterilerine ulaşmaya ve ürünlerini öne çıkarmaya devam edebilirler.

Haber bültenimize üye olun